- Young Humanitarians' Newsletter | Genç İnsani Yardım Çalışanları Bülteni
- Posts
- Bir Gönül İşi: Sivil Toplum Kuruluşu ile Kendimi Keşfetme Yolculuğu
Bir Gönül İşi: Sivil Toplum Kuruluşu ile Kendimi Keşfetme Yolculuğu
"Bilginin tek kaynağı deneyimdir." – Albert Einstein
📝 Bir Gönül İşi: Sivil Toplum Kuruluşu ile Kendimi Keşfetme Yolculuğum
Merhaba, ben Gülse Yıldız. Hatay’da doğup büyüdüm. Lisans eğitimimi Çukurova Üniversitesi Psikoloji bölümünde Yüksek Onur Derecesi ile tamamladıktan sonra Haziran 2024’te mezun oldum. Eğitim hayatım boyunca hem bireysel hem de takım sporlarıyla ilgilendim. Bu süreçte, fiziksel ve ruhsal sağlığın dengesi benim için hep öncelikli oldu.
Mezuniyetimden birkaç ay sonra, Hatay Psikologlar Derneği’nin staj programına katıldım. Kısa bir süre sonra staj koordinatörüm, bir sivil toplum kuruluşundaki staj programından bahsetti. Bu programın özellikle saha ekibi içinde yer almayı içerdiğini duyduğumda, kariyerim için benzersiz bir fırsat olduğunu hissettim. 4 aydır bu programın bir parçasıyım ve deneyimlerimden öğrendiklerimi paylaşmak istiyorum.
🎯 Staj Sürecimde Neler Öğrendim?
Staj sürecimde edindiğim en değerli derslerden biri, insanlara dair önyargılardan kurtulmanın ve onları dış görünüşlerine göre yargılamamanın önemini fark etmek oldu.
Sivil toplum kuruluşunda çalışmak, çok farklı geçmişlere ve hikayelere sahip insanlarla bir araya gelme fırsatı sundu. Bu süreçte öğrendim ki her insanın kendine özgü bir hikayesi var ve onları anlamanın yolu, dinlemek ve empati kurmaktan geçiyor. Özellikle saha çalışmaları sırasında, insanlarla birebir etkileşim içinde olmak, onların ihtiyaçlarını ve duygularını daha iyi anlamama yardımcı oldu.
Ayrıca, her bireyin kendine has bir değeri olduğunu ve onlara yaklaşımımızın, hem profesyonel hem de insani olarak ne kadar önemli olduğunu gördüm. Önyargılardan arınmak, yalnızca işimde değil, günlük hayatta da bakış açımı genişletti.
🌟 Unutulmaz Bir An: Çocuklarla İlk Bağımı Kurduğum An
Staj sürecimde beni derinden etkileyen anlardan biri, bir Çocuk Psikososyal Destek (PSS) Oturumu sırasında yaşandı. Bu oturumda, çocuklarla bir ısınma ve tanışma oyunu oynadık. Oyunun amacı, çocukların birbirlerini tanımasını sağlarken aynı zamanda bir iletişim ve güven ortamı oluşturmaktı.
Oyun şu şekilde ilerledi: Her çocuk, elinde bir yumak ipi tutarken adını ve en sevdiği şeyi söylüyordu. Ardından ipi, ismini söylemeyen bir arkadaşına atıyor ve böylece sıra ona geçiyordu. Tüm sınıf bu şekilde sırayla oyunu oynadı ve sonunda yumak ipi, çocukların elden ele geçirerek oluşturduğu bir ağ gibi tüm sınıfı birleştiren bir görüntü oluşturdu.
Oyun tamamlandığında, çocuklardan sırayla kimlerin isimlerini ve en sevdiği şeyleri hatırladıklarını söylemelerini istedik. Çoğu çocuk, genellikle 1-2 arkadaşının söylediklerini hatırlayabiliyordu. Ancak sıra bana geldiğinde, sınıftaki çocukların çoğunluğu ellerini kaldırarak benim adımı ve sevdiğim şeyi hatırladıklarını ifade ettiler.
Bu durum beni derinden etkiledi ve mutlu etti. Çünkü bu sahne, çocuklarla etkili bir bağ kurduğumu ve iletişimde başarılı olduğumu hissettirdi. Özellikle çevremde küçük yaşlardaki çocuklarla fazla vakit geçirme fırsatım olmamışken, bu staj sürecinde çocuklarla yaptığımız etkinlikler sayesinde onlarla iletişim kurma becerilerimi geliştirdim. Bu benim için sadece mesleki değil, aynı zamanda kişisel olarak da büyük bir kazanımdı.
Bir diğer önemli nokta da bu deneyimin, çocuklarla iletişim kurarken onların duygu dünyalarını anlamanın ve onlara değer verdiğinizi hissettirmenin ne kadar önemli olduğunu bana öğretmesiydi. Adlarının hatırlanması bile, bir çocuğun kendini özel hissetmesi için yeterli olabiliyor.
Bu deneyim, sadece çocuklarla iletişimimi güçlendirmekle kalmadı, aynı zamanda psikolojik desteğin insana dokunan, sıcak ve anlamlı bir yüzünü keşfetmeme olanak sağladı.
💡 Karşılaştığım Zorluklar ve Çözümlerim
Bir sivil toplum kuruluşunun yapısını, işleyişini ya da süreçlerini hiç bilmiyordum. Bu benim için başlangıçta en büyük zorluktu. Ancak:
Ekip arkadaşlarımın samimiyeti,
Sorduğum tüm sorulara içtenlikle verdikleri cevaplar,
Program sırasında aldığımız eğitimler ve gözlemlerim sayesinde,
bu zorluğun üstesinden gelmeyi başardım.
Bu süreç bana, karşılaştığım her yeni zorluğun bir öğrenme fırsatı olduğunu ve ekip desteğinin gücünü öğretti.
🤝 Sivil Toplumda Çalışmanın Anlamı
Sivil toplum kuruluşunda staj yapmak, sadece bir iş değil, bir gönül meselesi. İnsanların hayatlarına dokunmanın, onların yaşamlarına anlam katmanın tarif edilemez bir tatmin duygusu yarattığını keşfettim.
Programın son dönemlerinde aldığım mentörluk sayesinde, kariyer planlamamı daha sağlam temeller üzerine oturttum. Aynı zamanda bu süreç, içsel huzurumu artırarak iyi oluş halime katkı sağladı.
Bu staj sürecinde, ekibin uyumunun ve iş birliğinin projelerin başarısındaki etkisini yakından gözlemledim. Ekip arkadaşlarımın desteğiyle, “Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” anlayışının ne kadar güçlü bir yapı taşı olduğunu hissettim.
📌 Yeni Stajyerlere Önerilerim:
Eğer siz de bu programa katılmayı düşünüyorsanız, şunları öneririm:
Gönüllü olun ve işinizi sevin: Maddi bir kazançtan çok, manevi tatmin arıyorsanız bu doğru adres.
Açık fikirli olun: Yeni şeyler öğrenmeye, insanlarla etkileşim kurmaya hazır olun.
Sorular sorun: Bilmediğiniz her şeyi sorun, çünkü burada öğrenme fırsatları sınırsız.
🙏 Teşekkürlerim:
Bu süreçte yanımda olan aileme, bana destek olan ekip arkadaşlarıma ve mentorlerime teşekkür ederim. Onların rehberliği olmasaydı, bu kadar gelişemezdim.
✨ Sıra Sizde:
Eğer siz de insanlara dokunmak, farkındalık yaratmak ve topluma katkıda bulunmak istiyorsanız, bir sivil toplum kuruluşunda gönüllü çalışmak doğru bir adım olabilir.
Denemeye ne dersiniz?
Gülse Yıldız
Reply